Tek Odalı Beş Çocuklu Kasımpaşa
Evinde Bir Salı Akşamı Pazarlığı
Tamam, bu gün de geciktim ama bu son anne!
Gol kralı oldum inanmazsan sor arkadaşlara.
Bir maçta yirmi golle!
Öyle bakma anne, inan hiç suçum yok, beni çok düşürdüler.
Deli miyim ben? Yırtar mıyım önlüğümü?
Açar mıyım hiç en sevdiğim ayakkabılarımın yanlarını?
Çok yorgunum anne n’olur bu gün dövme
Gelmeyecek, hiçbir şey görmeyecek korkma,
Babam doğmadı daha…
Yarın erken gelirim, sokağa çıkmam.
Bakkal Hüseyin’e giderken bayram yerine kaçmam.
Kardeşlerime bakarım, masal anlatırım,
Sen Havva Abla’yla Çarşamba matinesine
Kim sorarsa sorsun, bilmem derim, nerdesin söylemem.
Dönmene yakın çay yapar beklerim.
İki bardak bana, çocuklar fazla içmez gerisi sana.
İki hafta harçlık istemem olsun
Evden ekmek götürürüm, hiç simit yemem.
Tamam, anne, bırak artık surat asmayı
Dikersin önlüğümü, ayakkabıları da veririm Nuri Usta’ya
Yazın öderim borcumu söz!
Şimdiden hazırlarım “nane limon okaliptüs” kutumu
Hem boşuna bakma saate, gerek yok anne
Gelmeyecek, küfretmeyecek, vurmayacak sana
Babaannemle dün gece konuştum ter içinde,
Vazgeçmiş, doğurmayacakmış babamı…
Çok pişmanım anne, şimdi dövme, üstelik yapayalnızım biliyor musun?
Gülten’le ayrıldık Muharrem yüzünden
Muharrem tembeline bundan böyle kopya vermeyeceğim
İşte böyle anne, çok yalnızım, kimsem yok
Kardeşlerime sarılmak istiyorum
Anne, bu gün dövme, n’olur bu gün dövme
Bir kenarda oturup ilk kez ama ilk kez dayak yemeden ağlamak istiyorum…
Aziz Kemal HIZIROĞLU